Haber

Alman şirketleri: Türkiye ekonomisi iyiye gitmiyor

Alman-Türk Sanayi ve Ticaret Odası’nın araştırmasına göre Alman şirketlerinin çoğu önümüzdeki 12 ayda ekonominin bozulmaya devam edeceğini düşünüyor. Yatırımların askıya alınması ve işten çıkarmalar gündemde. Türkiye’de rekor kıran döviz kurları ve yüzde 80’i aşan yüksek enflasyon sadece yerli şirketler değil; uluslararası yatırımcıları olumsuz etkiliyor. Alman-Türk Sanayi ve Ticaret Odası (AHK) üyeleri arasında hazırlanan “AHK Türkiye Dünya İş Görünümü – Sonbahar 2022” başlıklı raporun sonuçlarına göre, Türkiye’de faaliyet gösteren Alman şirketlerinin büyük çoğunluğu, Türkiye ekonomisi önümüzdeki 12 ayda daha da kötüleşecek.

Türkiye’de milyar doları aşan üretim ve ihracat yapan Alman şirketlerinin katıldığı ankete göre 2023’te yatırımlar askıya alınacak ve istihdam bir nebze azalacak. Seçim sonrası ekonomi politikalarında öngörülebilirlik ve istikrar bekleyen Alman şirketleri, sorunlara rağmen tedarik ağı ve ucuz işgücü gibi nedenlerle Türkiye’nin hala cazip bir üretim merkezi olduğuna inanıyor.

Almanya, Türkiye’nin ihracatında birinci, ithalatında ise dördüncü sırada yer alıyor. TÜİK’in Ocak-Ekim 2022 verilerine göre Almanya’ya yapılan ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,7 artışla 17,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Almanya’dan yapılan ithalat ise aynı dönemde yüzde 8,1 artarak 19,3 milyar dolar oldu.

‘Daha kötü olacak’ diyenlerin sayısı arttı

AHK Turkey World Business Outlook – Sonbahar 2022 raporu kapsamında düzenlenen ankete Türkiye’de üretim ve ihracat yapan Alman sermayeli 346 üye firmadan 80’i katıldı.

DW Türkçe’nin anket sonuçlarına ilişkin sorularını yanıtlayan Alman-Türk Sanayi ve Ticaret Odası Genel Sekreteri Dr. Thilo Pahl, Alman şirketlerinin Türkiye ekonomisinin önümüzdeki 12 ayda daha iyiye gideceğini bekleme oranının yüzde 10 olduğunu belirtirken, Daha kötü olmasını bekleyenlerin oranı son 6 ayda yüzde 51’den yüzde 64’e çıktı.

Yatırım planlarında yavaşlama

Ekonomiye ilişkin artan olumsuz beklentiler, yatırım planlarının askıya alınmasına neden oluyor. Araştırmaya göre Alman şirketlerinin Türkiye’ye yatırım yapma isteğindeki düşüş sürüyor. Şirketlerin yüzde 34’ü gelecekte yatırımlarını azaltmayı planlarken, yüzde 19’u hiç yatırım öngörmüyor. 2022 Bahar döneminde bu oranlar sırasıyla yüzde 25 ve yüzde 10’da kaldı.

Öte yandan firmaların yüzde 25’i, devam eden yüksek talep nedeniyle yeni yatırım planlarken, yüzde 22’si ise önümüzdeki on iki ayda yatırım harcamalarında değişiklik olmayacağını tahmin ediyor.

2023’te işten çıkarma planları var

Araştırmaya göre Alman şirketlerinin önümüzdeki 12 aylık istihdam planları da Türkiye ekonomisine yönelik olumsuz beklentileri yansıtıyor.

Ankete katılan şirketlerin sadece yüzde 22’si 2023’te yeni eleman almayı planlıyor. 2022 Bahar Raporu’nda bu oran yüzde 39’du. Ancak ekonomik aktivitede beklenen düşüş nedeniyle şirketlerin yüzde 16’sı 2023’te işten çıkaracağını söylüyor. Şirketlerin yüzde 62’si istihdam seviyelerinin aynı kalacağını öngörüyor.

“Risk algısı arttı, herkesin gözü seçimlerde”

Son dönemde Türkiye’deki Alman firmalarının Ukrayna’daki savaş nedeniyle Avrupa’dan gelen talepteki düşüşü daha net hissetmeye başladıklarına değinen. Thilo Pahl, “Önümüzdeki on iki aydaki iş geliştirme değerlendirmesinin sonuçları, 2018 ve 2020 kriz yıllarından sonra ilk kez yine olumsuz,” diyor.

Araştırmaya göre, ekonomik ve siyasi çerçeve koşullarında risk algısının son 6 ayda yüzde 56’dan yüzde 71’e çıktığına dikkat çekiliyor. Pahl şu değerlendirmeyi yapıyor: “Türkiye’de herkesin gözünün önümüzdeki yıl yapılacak seçimlerde olduğunu görüyoruz. Şu anda şirketlerde öngörülemeyen değişiklikler olabileceği yönünde bir görüş var ve bu da beklentilere yansıyor” diyor. .

“Ekonomi politikaları güvensizlik yaratıyor”

Enflasyonla mücadele ve öngörülebilirliğin seçimden sonra özellikle Alman şirketleri için önemli olduğunun altını çizen Pahl, “Örneğin bir gecede ihracat dövizi takas zorunluluğu yüzde 25’ten yüzde 40’a çıkarsa bu güvensizliğe neden oluyor. ertesi gün uyanınca yüzde 75 olabilir.” diye değerlendiriyor.

“Rusya yaptırımları yakından takip ediliyor”

Alman şirketlerinin yeni dönemde merak ettiği konulardan biri de Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya ile iş yapan Türk şirketlerine yönelik yaptırım kararları oldu.

DW Türkçe’ye konuşan AHK Türkiye Lideri Pınar Ersoy, AB’nin tarihinde ilk kez bir ülkeye yaptırım yönetmeliği çıkardığını ve uygulamaya başladığını hatırlattı.

Türkiye’deki Alman firmalarının bu konuyu yakından takip ettiğini kaydeden Ersoy, “Türk firmaları da bu konuya dikkat ediyor. Yani her iki taraf da hassasiyet gösteriyor. Dolayısıyla şu anda bir yaptırım sorunu trendi görmüyoruz.”

“Türkiye hala çekici bir ülke”

Öte yandan araştırmaya göre Alman şirketleri, güçlü ekonomik koşullara rağmen Türkiye’yi cazip bir iş merkezi olarak değerlendirmeye devam ediyor.

Değerlendirmede, “Uygun işgücü maliyetleri, genç ve iyi eğitimli vasıflı işçilerin mevcudiyeti, elverişli bir tedarikçi ağı ve iyi gelişmiş bir altyapı, bir işyeri olarak Türkiye’nin avantajları olarak görülmeye devam ediyor” denildi.

Alman şirketleri Türkiye için en önemli üç risk faktörünü yüksek kur, ekonomi politikalarının genel koşulları ve enerji fiyatları olarak sıralıyor.

“Enerjide işbirliği artırılmalı”

Almanya merkezli pompa ve pompa sistemleri üreticisi Wilo’nun Türkiye Genel Müdürü Altuğ Arkaya, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, enerji fiyatlarının her iki ülkeyi de olumsuz etkilemeye devam edeceğini vurgulayarak, yeşil alanda iş birliğinin geliştirilmesinin önemine dikkat çekti. Almanya ve Türkiye arasında enerji Arkaya, “İki ay önce iki ülkenin enerji bakanları arasında hidrojen enerjisi için işbirliği protokolü imzalandı. Özel sektörde de değerli girişimler var. İnşallah bu adımlar hızlanarak devam eder.” Rapor nasıl hazırlandı?

Türk-Alman İş Görünümü (Business Outlook) sonuçları, Alman Dış Ticaret Odaları’na (AHK) üye şirketler arasında altı ayda bir dünya çapında yapılan bir ankete dayanmaktadır.

Ankette dünya çapında 3.100’den fazla şirketten geri bildirim toplanırken, Türkiye’de yerel sonbahar araştırmasına Alman sermayeli 346 üye şirketten 80’i katıldı.

Yerli firmaların yüzde 58’i sanayi ve inşaat sektöründen, yüzde 16’sı hizmet sektöründen, yüzde 15’i ticaret şirketlerinden ve yüzde 11’i diğer sektörlerdendi.

Türkiye’de ankete katılan şirketlerin yüzde 26’sı 100’ün altında çalışana sahipken, yüzde 29’u 100 ile 1000 arasında çalışana sahip. 1000’den fazla çalışanı olan büyük şirketler yüzde 45 ile çoğunluğu oluşturuyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Türk, rus, özbek Bağcılar escort bayan iletişim
Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort